İran medyası, komşu ülkelerde ve Orta Asya’da yaşanan olaylara oldukça geniş yer vermektedir. Bunun sebebi ise İran’ın bölgedeki çıkarlarıdır. İran için bölge, küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişmesi açısından ilginç fırsatlara sahiptir.
Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan gibi ülkelerde özel sektörün GSYİH içindeki payı yüzde 75’i, Kazakistan’da ise yüzde 65’i aşmıştır. Aynı zamanda Türkmenistan ve Özbekistan’da devlete ait şirketlerin pozisyonları oldukça güçlüdür.
İran haber portallarının belirtilen ülkelerdeki bu kadar yüksek ilgisinin nedeni; Müslüman ülkeler arasında, hem de diğer dünya güçleri arasında lider bir rol üstlenmek istiyor olmalarıdır. Bu, ülkenin o zamanki lideri Ali Hamenei tarafından 2000’li yılların ortalarında imzalanan ülkenin kalkınma planını doğrular niteliktedir.
Şubat ayının ilk yarısında İran medyası Orta Asya ülkeleri, Türkiye ve Azerbaycan hakkında 106 haber yayınladı.
İRAN — ORTA ASYA ÜLKELERİ HAKKINDA
Orta Asya ülkelerinin zengin doğal kaynakları nedeniyle, İran’ın bölgeye ekonomik olarak ilgi duymasının nedenidir. Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %4’ü ve dünya doğal gaz rezervlerinin yaklaşık %7’si burada yoğunlaşmıştır. Kazakistan demir cevheri rezervleri bakımından zengindir, Orta Asya ülkeleri, dış izolasyonu güçlendirme ve ülkenin altın rezervlerini yenileme olasılığı nedeniyle İran’ın özellikle ilgisini çeken demir dışı ve değerli metaller bakımından zengindir. İşte bu yüzden İran, Orta Asya’daki çıkarlarını geliştirmek için aktif bir şekilde savaşıyor.
Orta Asya konusu, İran medyasında yukarıdaki ülkeler kadar kapsamlı bir şekilde tartışılmamaktadır. Böylece belirlenen süre içerisinde Orta Asya ile ilgili 21 haber yayınlanmıştır.
En fazla sayıda haber Kazakistan’daki Ocak olaylarından bahsediyor (12). Düşünce kuruluşları tarafından yayınlanan 2 haberde İran medyası, Kazakistan’da yaşanan olayların ABD tarafından «finanse edildiği» görüşünde. Bu olaylara tek kelimeyle «renk devrimi» deniyor.
«ABD açısından bakıldığında, Kazakistan’da renkli bir devrim olmalı, çünkü mevcut hükümet Rusya’nın bir müttefiki. ABD şu anda Moskova’ya karşı yeni bir soğuk savaş yürütüyor ve Rusya’nın yörüngesindeki ülkelere sızmaya çalışıyor.
ABD’nin Kazakistan’a müdahalesinin ana kanıtı, Washington liderlerinin Rusya’yı Kazakistan’ın iç işlerine karışmakla suçlayan bazı açıklamalarıdır. 2020’de ABD’nin Ulusal Demokrasi Yardımı (NED) aracılığıyla Kazakistan’daki sivil toplum gruplarına 1 milyon dolardan fazla bağışta bulunduğu da bir gerçektir (2021 verileri halka açık değildir).»
Ancak yazarlara göre, Kazakistan’daki protestoların başarısız olmasına rağmen, yabancı unsurların ayaklanmayı planlamak için çalışmaya devam etmesi hala mümkün. Hazar bölgesinin kendisine sahip olduğu gerçeği göz önüne alındığında, dikkatler İran’ın hem Kazakistan’da hem de bir bütün olarak bölgede kalıcı istikrar ve güvenlik konusundaki çıkarlarına odaklanıyor.
İRAN — TÜRKİYE HAKKINDA
İran medyası Türkiye’nin hem iç hem de dış politikasıyla alakalı olayları aktarıyor. Bunun nedeni; Türkiye ile İran’ın enerji, ticaret vb. alanlardaki çıkarlarının çakışmasıdır. Türkiye’nin İran ile ilişkileri Rusya ile olan ilişkilere benzer. Bir yandan ülkeler işbirliği yapıyor, öte yandan nüfuz için rekabet ediyorlar.
Bütün bunlar İran medyasının Türkiye’ye olan yüksek ilgisinin nedenidir. Şubat ayının ilk iki haftasında İran’daki önemli haber medya platformlarında Türkiye ile ilgili 31 haber yayınlandı. Haberler daha çok tarafsız bilgilendirici nitelikteydi. Bu haberlerin çoğu aşağıdaki konulara odaklanmıştır:
- Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin çözümünde Türkiye’nin arabulucu rolü;
- Türk İHA’larının dünyadaki çatışmalardaki rolü;
- Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin canlandırılması;
- Türkiye’de enerji krizi;
- Türkiye ve Rusya arasındaki zorlu ilişkiler;
- Erdoğan ve siyasal partisinin oy oranının zayıflaması.
4 haberin yazarının İran Diplomasisi danışman grubu üyeler olduğunu da eklemek gerekir. Haber Portalında Türkiye hakkında olumsuz yazılar yayınlaması dikkat çekiyor. Belirtilen süre içinde olumsuz yazılmış 5 haberden 4’ü bu haber portalı tarafından yayınlandı.
ANA SONUÇLAR
1) İran’ın Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesine yönelik olumsuz tutumu
Haberler, İran’ın Türk-İsrail ilişkilerindeki olumsuz tavrını gösteriyor. Ancak iki ülke arasındaki çatışma göz önüne alındığında beklenen bir durumdur.
Türkiye’de uzmanlaşmış araştırmacı ve yazar Moim Naim The National Gazette’ye verdiği röportajda iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ilişkin şunları söyledi:
«Büyük umutlarımız var. Bölgede en büyük sorumluluğu hissetmesi gereken ülke Türkiye’dir. Türkiye zaten Filistin’i destekliyor ama daha fazlasını yapabilir.»
Moim Naim, Siyonist rejimle ülkeler arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin, bu ülkelerin sakinlerinin de İsrail’e karşı normal ve olumlu bir tutum sergilemesine yol açmayacağına inanıyor. Bölgesel yönetimler ile İsrail arasındaki ilişkiler ne kadar normal olursa olsun, halkın ilişkilerin yeniden kurulmasına karşı çıkacağına inanıyor.
2) Rusya-Ukrayna ilişkilerinin çözümünde Türkiye’nin arabulucu rolü
İran medyası bu konuyu oldukça geniş bir şekilde ele alıyor. Ukrayna krizinin Türkiye’nin enerji güvenliğini etkileyebileceği yönünde öneriler var. Bildiğiniz gibi Rusya, Türkiye’nin en büyük gaz tedarikçisidir, onu Azerbaycan ve İran izlemektedir. Uzmanlar, enerji krizinin sonuçlarının Türkiye’nin tarımını ve turizmini etkileyeceği konusunda uyarıyorlar. Örneğin; Rus Araştırma Enstitüsü müdürü Salih Yılmaz, milliyetçi muhalefet gazetesi Suzko’ya şunları söyledi:
«Savaş durumunda Rusya’nın ana gelir kaynağı olan Türk Akımı ve Mavi Akım doğalgaz boru hatları saldırıya uğrayabilir.»
Dikkatler, Türk İHA’larının, özellikle Ukrayna krizi başta olmak üzere, dünyadaki çatışmalardaki rolüne de odaklanıyor. Rusya’nın Türk dronlarının Ukrayna tarafına satışından duyduğu memnuniyetsizliğe vurgu yapılıyor.
«Geçtiğimiz Ekim ayında, Ukrayna ordusu, Rus yanlısı ayrılıkçılara ait askeri teçhizatı (bir D-30 obüs) imha eden Türk yapımı bir İHA’yı gösteren bir video yayınladı. Olay Rusya’dan eleştiri aldı ve Kremlin Türkiye’yi insansız hava araçlarının «bölgeyi güvensiz hale getirdiği» konusunda uyardı.
Ukrayna’nın, Türkiye’nin doğrudan ikili çıkarlarını sürdürmesi için sadece bir koordinasyon merkezi olmadığının altını çizmek gerekir. Önemli bir dönüm noktası ve merkezdir, Rusya ile Batı arasında bir gerilim ve çatışma alanı haline gelirse Türkiye çeşitli nedenlerle zarar görebilir. Tasnimnews haber portalı, ihtilafın Türkiye üzerindeki olumsuz etkilerine ilişkin ilginç bir teori sundu:
«Türkiye şu sebeplerden zarar görecektir:
- Ukrayna ile ticarette büyük ekonomik kaybı;
- Türkiye’nin Karadeniz’deki gaz çıkarma faaliyetlerinin güvensizliği;
- Rus gazını Avrupa’ya nakletmek ve Türkiye’yi gaz geçişinden elde ettiği gelirden yoksun bırakmak için güvenilmez alan».
Kırım Tatarları sorunu, Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin güçlenmesinde ve geliştirilmesinde en önemli etkenlerden biridir. Türkiye’nin son yıllarda Rusya’ya karşı en cüretkar hamlesinin, Rusya ile siyasi, ekonomik ve savunma ilişkilerinin gelişmesine rağmen Kırım’ı Ukrayna’nın parçası ilan etmesi ve Tatarları desteklemesi olduğunu söyleyebiliriz.
AZERBAYCAN HAKKINDA İRAN
İran’da (nüfus 82 milyon), Azerbaycan topluluğu 15 milyon kişiden oluşmaktadır. Bu, İran İslam Cumhuriyeti nüfusunun yaklaşık %16’sıdır. Sosyal olarak, İran’da önemli bir etnik ve ulusal topluluk olan Müslüman Azeriler, İran toplumunda etkili bir grubu temsil etmektedir. Bu da İran’ın çeşitli alanlarda Azerbaycan ile işbirliğine ilgi duymasına neden oluyor.
1-15 Şubat döneminde İran medyasında Azerbaycan ile ilgili 54 haber yayınlandı. Dikkat çekici bir şekilde, 11 tanesi olumlu ve sadece 3 tanesi olumsuzdur. 7 haber Düşünce kuruluşlarının sayfalarında yayınlanmıştır.
Kapsanan konular arasında en büyük vurgu aşağıdakilere yapıldı:
- İran ve Azerbaycan arasındaki ekonomik işbirliğinin genişletilmesi;
- Bölgedeki Zengezur koridorunun rolü;
- İkili üst düzey toplantılar;
- Savaş sonrası dönem (Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki 44 günlük savaş) / Savaşın sonuçlarının komşu ülkelere etkisi;
- İran’ın Azerbaycan’a transit bağımlılığının azaltılması.
ANA SONUÇLAR
1) Azerbaycan’ı önemli bir bölgesel ortak olarak sunan çok sayıda içerik
Haberler, Ayetullah İbrahim Reisi başkanlığındaki yeni İran hükümetinin ve Azerbaycan hükümetinin ekonomik işbirliğini daha da genişletme kararlılığını vurguluyor. Taraflar arasında karşılıklı olumlu bir tutum vardır. Örnek olarak her iki ülkenin büyükelçilerinin açıklamaları gösterilebilir.
Azerbaycan’ın İran Büyükelçisi Ali Alizade ikili işbirliğini değerlendirerek şunları söyledi:
«İki ülke arasındaki ilişkileri derinleştirmenin önünde hiçbir engel yok ve özellikle enerji sektöründe işbirliğini genişletmek için çok iyi beklentiler var».
Aynı konuda konuşan İran’ın Azerbaycan Büyükelçisi Seyyid Abbas Musavi de İran ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerde iyi bir ivme kazandı ve işbirliğinin görüldüğünü söyledi.
Kuzey-Güney Uluslararası Ulaştırma Koridoru projesinin Tahran ve Bakü’nün iki ülke arasında en önemli ekonomik projelerinden biri olduğunu belirterek, bu koridorun tamamlanması ve Reşt hattının Astara demiryolunun inşasının, ulaşım ve toplu taşımanın büyümesini önemli ölçüde teşvik edeceğini belirtti.
2) İran’ın Zengezur Koridoru projesinin uygulanmasına ilgisi
Türkiye, Güney Kafkasya ve Orta Asya’yı birbirine bağlayan Merkez Koridoru’nun önemli bir parçası olan Zangezur, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkeler arasında ticari ve ekonomik işbirliğini geliştirme fırsatı da sağlıyor. İran bu projenin uygulanmasıyla ilgilenmektedir. Yakın zamanda, Culfa üzerinden demiryolunun yeniden inşası konusu tartışılacaktır. Böylece İran, Güney Kafkasya ülkeleriyle demiryolu iletişimini yeniden sürdürecektir.