«Bütün dükkanlar yakılıp yıkılmıştı… Katliamlar gerçekleşmişti», – bu Alma-Ata’daki son olayların bir açıklaması değil, bölgemizde Ermeni askeri oluşumları tarafından «düzenin kurulması» hakkında görgü tanıklarının ifadesidir.
7 Ocak’tan itibaren Ermenistan Silahlı Kuvvetleri birimleri Kazakistan’da faaliyet gösteriyor. Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan önceki gün Facebook sayfasında yazdığı gibi, operasyonun amacı «ülkedeki durumu istikrara kavuşturmak ve çözmektir».
Tarihin ironisi şu ki, bundan tam 103 yıl önce Ermeni askeri oluşumları Orta Asya’da «düzen» kurulmasına katılmışlar. 1917 yılının Ekim-Aralık aylarında Bolşevikler bölgenin ana kısmını kontrol altına aldılar. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisinin 2000 yılında yayınladığı bilimsel çalışmada belirtildiği gibi («XX yüzyılın başında Türkistan: ulusal bağımsızlığın tarihi»), » Türkistan’ın ilk Sovyet hükümetine yerli nüfusun tek bir temsilcisi kabul edilmedi… Türkistan’ın Bolşevikleri, bölgenin yerli nüfusunun çıkarlarını hiç dikkate almadılar ve tamamen görmezden geldiler”. Bu, Müslüman halkların bölge nüfusunun en az 90% oluşturmasına rağmen baş verdi.
Sonuç olarak, 27 Kasım 1917’de Hokand’ta, yerli nüfusun tüm katmanlarını temsil eden Müslüman Kongresi, demokratik temelde «toprak özerkliği» oluşturulmasına ilişkin karar aldı. Orta Asya’nın Türk ağırlıklı halklarının bağımsız bir devlet kurma yolundaki ilk girişimi «Turkiston Muxtoriyati» olarak adlandırıldı. Özbek, Kazak, Fars (Tacik) ve Rus dilleri resmi statü almıştır.
Aralık ayında Türkistan özerkliğine destek amacıyla Taşkent’te 60 bin kişilik miting düzenlendi. Gösteriler Nemengan, Hanabad, Hokand’ta yapıldı. Ancak Ocak ayında, Türkistan Bölgesi IV. Sovyetler Kongresi karar verdi: «Hokand Özerk Hükümeti ve üyeleri yasadışı ilan edilmeli ve liderleri tutuklanmalıdır.» Sovyet hükümeti, bölgenin yerli halklarının iradesinin sonuçlarını ortadan kaldırmak için bir yol belirledi.
Şubat ayında askeri operasyon sonucunda Hokandın eski şehri ele geçirilip tahrip edildi, Türkistan özerkliği tasfiye edildi. Burada belirleyici rol, Ermeni partisi «Taşnaksutyun» un silahlı oluşumları tarafından oynandı. Ulug’ Türkiston gazetesi bu kanlı olaylarla ilgili olarak Taşnaklar «eski şehrin sokaklarında yürüdüler – kaçamayan barışçıl Sartları vurup önlerine çıkan her şeyi yaktılar…» yazmıştır. – Hokand korkunç bir resimdi. Eski şehrin 1/3’ü kelimenin tam anlamıyla yakılıp yıkılmıştır. Her yerde cesetler vardı. Bazıları yanmıştır«.
Hokand olaylarına tanık olan kaptan Bezobrazov, daha sonra Sibirya’daki Beyaz Hareket Genelkurmay Başkanlığını bilgilendirmiştir: «Sovyet birliklerinin saldırısına, Taşnakların özellikle katıldığı büyük çaplı Müslüman soygunları ve cinayetleri eşlik etti«.
Taşkent’te 1928’de yayınlanan «Orta Asya’da Kızıl Ordu» makalesinin yazarı, «Bağlılıktan ilk ayrılan ve “ganimetleri” ele geçirmeye başlayan ilk kişiler Taşnak-Sutyunlar mangaları olmuştur» demiştir.
Taşkent’te Sovyet parti organları tarafından 1931’de yayınlanan «Hokand özerkliği» broşüründe «Eski şehre giren Taşnaklar… sivilleri soydular» dedi.
“Perfilyev, ayaklanmayı Taşnak müfrezesi ile Hokand’ı kuşattığında… Hokand’ta ayaklanmanın bastırılması sırasında 9 gün boyunca çeşitli soygunlar gerçekleşti. Çok ihtiyatlı Taşnaklar hemen «para» kazanmaya karar verdiler ve şehir çok kapsamlı bir «temizliye» uğradı… Hokand’ta Taşnakların gelişinden sonra, bakkallar, şarap tüccarları, kuaförleri, kasapları ve Ermenilerin diğer ticaret tabakaları ateşli «devrimciler» oldular ve müfrezeye katılarak şehri yok etmeye başladılar. Tüm dükkanlar yıkıldı, mümkün olan her şey depolara alındı, gerisi yakıldı. Katliamlar yaşandı” – Türkistan komünistlerinin lideri Turar Rıskulov, 1925’te Taşkent’te yayınlanan «Devrim ve Türkistan Yerli Nüfusu» koleksiyonunda görgü tanıklarının ifadelerine atıfta bulundu.
Ve şimdi, yüz yıldan biraz fazla süre sonra, Ermeni askeri birlikleri «düzeni yeniden sağlamak» için Orta Asya’ya «geri döndü» …
Metinde kullanılan tüm materyallerin orijinallerine buradan ulaşabilirsiniz.